13 Ağustos 2011 Cumartesi

KIŞ HAZIRLIKLARI, BİTMEYEN İŞLER

Bloğum hobici olarak başladığı hayatına aşçı olarak devam ediyor artık. Sayfama sürekli yemek postları girmeye başladım.

Ramazan münasebetiyle ha bire yemek yaptığımı sanıyorum ama galiba işin özü farklı: Yaz bitmeden bulduğum her fırsatta kışlıkları aradan çıkarmaya çalışıyorum.



  • Taze fasülye aldım, annem ayıkladı, kırdı, ben de yıkayıp kuruttum. Aslında hala kurutuyorum. Şu an yemek masamın üzeri kurumakta olan fasülyelerin işgali altında.

  • Hastanede bir çalışanımız karadut satıyormuş, 2 kilo alıp reçel yaptım.



  • 3-4 kilo kadar kırmızı erikten marmelat yaptım.

  • Afyonkarahisar'da "uzun kabak" dediğimiz, köylülerin getirdiği bir kabak türü var. Bildiğimiz yemeklik kabaktan daha kalınca, iç çekirdek yapısı biraz farklı, asıl boyu çoook çok farklı bir kabak türü var. Kabağın boyu 45-50cm den 1,5 metreye kadar çıkıyor! Pek çok yerde bilinmez. İşte bu kabaklardan 10 kilo kadar falan aldım. Kabuklarını uzun uzun soydum, boyuna 4-6 parçaya dilimledim, yıkdım, çekirdek yataklarını temizledim, kuşbaşı doğrayıp bir pişirimlik olacak şekilde buzdolabı poşetleriyle buzluğa aldım. Kışın çok güzel uzun kabak pişireceğiz, size de tanıtacağım. Hatta sezonu bitmeden bulabilirsem fotoğraflayıp yayınlayacağım da sebzeyi.



  • Komşumuz bahçesinden kayısı toplamış 2 kilo kadar da bize verdi. "Mübarek gün yenmez, atılmasını önlemek lazım" dedim; ben tuttum reçel yaptım, kayısılar reçel tutmadı, akışkan bir sıvı oldu:) Üçüncü hamle yine benden geldi, blendırdan geçirip kavanozladım. Kayısıların artık itiraz edecek gücü kalmamıştı. Üstelik bir kaç akşamdır bu kayısılı konsantreyi suyla seyreltip buzla muamele ederek içiyoruz, enfes..


  • Birkaç kilo bezelye ve barbunya poşetledim, dolaba attım.



  • Dolmalık biber kurutuyorum. Aslında dolmalık biberler ipe dizilir ve balkonlarda rüzgar ve güneş ikilisi yardımıyla kurutulur. Ben içlerini temizleyip yıkayıp süzgece koyup pencere önünde güneşte kurutuyorum. Geçen sene de öyle yapmıştım. Çünkü sokağımızda yol çalışmaları ve yeni başlayan inşaat yüzünden çok toz var. Gerçi yemeden önce yıkanacak ve haşlanacak ama böyle de kuruyabiliyor.




Hal böyle, havalar da sıcak olunca, hobiye sıra gelmiyor. Yine de dün daha önceden kalıp çıkarıp kumaşını kestiğim bir bluzu diktim. Sonbahara şık, hanım hanımcık bir şey oldu. Aslında dün bitecekti. Akşam saatleri yaklaşınca yine yarım kaldı. İşin kötü tarafı, kesilenlerden artan kumaş parçalarını kaybettim. Bir bulsam, kol manşeti yapılacak:) Kim bilir hangi kumaş poşetinin içine tıktım? Evet ifade bu: "tıkmak". Çünkü eğer "koymuş" olsaydım, şimdiye kadar bulur ve yarım kalan bluzu, yarım saatte bitiriverirdim:( Kendime kızgınım. Dağıttım iyice son zamanlarda. Artık evi taşırken köklü bir derleme toparlama yapılacak; bu gerekliydi, farz oldu:))


Anna Karenina'yı okuyorum. Tercümesi oldukça iyi. Ama şekerim mi düşüyor bilmem, arada uyukluyorum.


Bu günlük bu kadar. Şimdi iftara hazırlanma zamanıdır. Allah ibadetlerimizi kabul etsin.

6 yorum:

  1. Şu fasulye kurutma işinde takıldım kaldım, biliyorsun ben kendim yetiştiriyorum, turşusunu kuruyorum, konserve sevmiyorum, kurutma güzel geldi, uçlarını kesip, yıkayıp sereceğim, gölgede mi kuruyacak?Başka püf noktası var mı?

    YanıtlaSil
  2. ne güzel,birçok şey hallolmuş şimdiden.afiyetle yemek nasip olur inşallah.ben tembel tembel oturuyorum hala,ne hazırlık var ne birşey...hayırlısı bakalım:)

    YanıtlaSil
  3. fasulye kurutmasını kışın kavurup üstüne sarmısaklı yoğurt ile servis ediyoruz çok lezzetli oluyor ellerinize sağlık ne güzel şeyler yapmışsınız öyle sevgiler:)

    YanıtlaSil
  4. Bu ne hamaratlık canım, maşallah .
    Bu kış sendeyiz:)Ellerine, kollarına sağlık.
    Sağlık ve sıhhatle tüketin inş.

    YanıtlaSil
  5. Sevgili banuca bloğuna yapabildiğim kadarıyla tarif verdim:)

    YanıtlaSil
  6. Ah Nurtencim, teşekkür etmeyi unuttum değil mi, kusura bakma ne olur:( İlk fırsatta bir miktar fasulye toplayıp deneyeceğim, teşekkürler:)

    YanıtlaSil