Bayram öncesi 5 gün izin almıştım. Sakla sakla nereye kadar? Geçen seneden kalanlarla beraber 50 gün falan iznim varmış. İşler bitsin diye diye kendimizi bitiriyoruz ki aslında değmiyor bu çabalara, bu da ayrı bir mevzu.
İşte o günlerde elimdeki 16 renk falan iple değişik bir şeyler yapayım diye yola çıkıp model denemeleri derken kendimi yeni bir battaniye projesinin içinde buluverdim. Dolayısıyla değişik bir şey yapmış olmadım ama motifleri birleştirdiğim siyah renkle değişik bir hava elde etmeyi denedim.Epey bir miktar ördükten sonra, renk dağılımı dengeli olsun diye, 3 sıradan oluşan motifleri önce göbeklerine, sonra ortalarına en son da dışlarına göre sıralayıp eksik renklerden gerekli sayılarda ördüm. Sonra da orta sehpayı işgal ettim ve yayılabildiğim kadar yayıldım.
Bayram yaklaşınca motifleri üst üste koyup ortalarından ip geçirerek sehpanın üstünden kaldırdım. Şimdi bu 10'lu paketleri sırasıyla açıp birleştiriyorum. Geldiğim son nokta aşağıdaki gibidir. Yarısı bitti sayılır.
Bu arada benim 5 günlük iznimin üstüne, 9 günlük bayram tatili de eklenince 18 gün kadar hastaneden uzak kaldım. Gerçi bu son 9 gün, dinlenmeden ziyade işle geçmiş olsa da aman nasıl iyi geldi anlatamam. Ancak pazar günü, resmen pazartesi sendromunun dibine vurdum. Höyküre höyküre ağlayasım vardı. Neyse, bugün salı ve ilk şoku birikmiş işleri yarılayarak ve 2 tane de denetim yaparak atlattım. Gerçek dünyaya döndüm yani.
İyi haberlerim de var: Hafta sonları açılacak olan keçe kursuna kaydımı yaptırdım, yeni eğitim-öğretim yılında ben de okullu olmaya karar verdim. Bakalım, "boyamadığım bir fıstıki yeşil kalmıştı" onu da boyayınca tamam olacak mıyım? Sevgilerimle.