3 Temmuz 2011 Pazar

MİSAFİR VAR

Depolarımızın güvenlik sebebiyle "kilit üstüne kilit" bir durumu vardır. Hırsızlıktı, hainlikti, korumak lazım. Güvenlik konusunda obsessif olmaktan kimseye zarar gelmez.

Bu kadar iyi koruduğumuzu düşündüğümüz depomuzun serum konulan ayrı kilitli bölümüne geçenlerde davetsiz misafir girmiş: Hamile bir kedicik. Geri dönüşüme gitsin diye kenara ayrılan ve günlük yüklü miktarda serum çıkışı yapıldığından genellikle koli bazında verdiğimiz için, haftada 8-10 tane ancak biriken boş serum kartonlarından birini gözüne kestirip doğum yapmış. Personelimiz, yavru kedinin sesi çıkmaya başlayınca fark etmiş. Aklımıza bin tane senaryo geldi; anne kedinin nasıl olup da kapı kapalı, baca tıkalı bir depoya girebildiğiyle ilgili olarak. Bir taraftan da dehşete düştük: Gerçekten korku filmlerinde dedikleri gibi "hiç bir yerde güvenlikte değil miydik?"


TEPEDE GÖZLERİ PARLAYAN ŞEY ANNE KEDİ

Olay sonradan anlaşıldı: Deponun tavanında yer yer devam eden, yer yer kesilen asma tavanla havalandırma arasında biryerlerden girmiş. Çocuklar takip etmiş, anne kedi oralardan kaçmış.


PALETLERİN ARASINA BİR GİRİP BİR ÇIKAN YAVRU KEDİ
Zaten bu eski binada, anne kedi yolu öğrenmiş, tekrar gelecek. Nitekim personelin sesini duyunca yavruyu kaptığı gibi götürmüş, sonra gene gelmişler. Geçen gün de ben gördüm ve görüntüledim.

Aslında deli gibi "KALİTE" çalışmaları içindeyiz. Bir sürü prosedürü yerine getirmeye çalışıyoruz. Ama anlıyoruz ki, 1930'lu yılların ihtiyaçlarına göre yapılmış eski bir binada "kalite" ancak çalışanları bunaltmaya yarıyor. Yok okunuşu birbirine benzeyen ilaçlar listesiymiş de, yok ambalajı birbirine benzeyen ilaçlarmış da, yok aynı isimdeki farklı mg içeren formlarmış da, falan. Al sana birbirine hiç benzemeyen iki nesne bir arada duruyor ve bunun önüne geçemiyoruz: Kedi ailesi ve serum kolisi.

Tamam serum kolileri mukavemetli, biz bile falçatasız zor açıyoruz. Üstelik içlerinde birer şeffaf kılıf daha var serumların. En son da serum torbası bulunuyor. İnsan için bir tehlikesi yok yani. Ama yakışıksız.

Yakında teftiş de bekliyoruz. Tam teftiş esnasında bu kedi ailesi karşılarına çıkarsa biz ne diyeceğiz?



  • Daha dün burda serumdan başka birşey yoktu.

  • Efendim Almanya'dan köpeğimiz gelecek dedik, yavru kedi kendi faresini kendisi yakalamaya başlayınca çıkacaklar.

  • Noterden ihtar çektik, olmadı mahkemeye vereceğiz.

  • Biz kapıdan kovsak, onlar bacadan giriyorlar.

  • Aaaaa kedi mi, hangi kedi, biz kedi medi görmüyoruz.


  • Bir de şu taraftan bakın; en azından fareye karşı iyidir.

Yeni hastane binamız bitti. Şimdi teslimattan önceki son işlemler yapılıyor. Ümitlerim orası için artık. Ama durun hele... Oranın da ayrı bir hikayesi var. Dilerim korktuğumuz gibi değil, umduğumuz gibi olur her şey..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder