10 Nisan 2013 Çarşamba

NURTEN'İN REJİM YEMEKLERİ

Eşim kahvaltı yapmaz. Güne direkt öğle yemeğiyle başlıyor. Üstelik babasının tıpkıbasımı oğlum da kahvaltıyı atlamaya pek meyyal bir çocuktu. Yine de ben, neredeyse bu seneye kadar kesintisiz her gün kahvaltı hazırladım. Onlar yediler-yemediler ayrı konu. İlkokulda neyse, orta okulda bir yere kadar ama lisedeki bir ergene zorla yediremiyorsunuz. Bir kaç senedir ben de işyerinde kahvaltı yapıyorum. Hele bu sene oğlum da evde olmayınca, kahvaltı evde hepten kalktı. 10-15 dakika boyunca bir yandan sabah çayımızı içip simit yerken, bir yandan da aslında sabah toplantımızı yapıyoruz. Bu sabah işe giderken artık bu gidişata bir son vermeye, müslili, Kelogslu hafif kahvaltı yapmaya, rejime girmeye karar vermiştim. Kanıtı aşağıda, masamda rejim kahvaltılıklarım..      
Çıtır simit her daim liste başımız. Ama bazan birimiz börek, kek, çörek falan getirmişsek, menü değişiyor. Tam da evden çıkarken hamarat Ceren'imin bize kahvaltılık getirdiğini, simit almamam gerektiğini öğrendim.   
İnsanın ilk rejim günü can arkadaşı tarafından ancak bu kadar sabote edilebilir. Ben zaten kalıplara sıkışamayan,  likid yapıda, ayartılmaya müsait bir insanım, bana bu yapılır mı? Neyse, çilekli tart ve ıspanaklı börek yedikten sonra, bunların üstüne rejim yapmaya karar verdim ben de:)
Mütevazi kahvaltı soframız: Yüksekliği diz boyunda, ebatları zigon sehpadan hallice, 5-6 gerektiğinde 8 kişi etrafına sıkışabildiğimiz, eski bir sehpa! Mütevazilik hakikaten de diz boyu:))
Akşam eşim Galatasaray maçı izlemeye hazırlanırken "dondurma ister misin" dedim, istemedi. Laf olsun diye "ben ister miyim" dedim, "istersin, yanında nescafe de istersin" dedi. Ay bu adam benim zevklerimi takip mi etmiş ne? Tamam epeydir nescafeden hoşlanmadığım için son zamanlarda Cafe Crown Latte içiyor olabilirim ama en azından dondurmayı bir şeyle içtiğimi biliyor. Oy oy oy oy oyyyy! romantizmime sağlık:) Galatasaray, canım benim, sen ülkeyi sevince boğduğun bu maç öncesi, ben zaten 1-0 önde başlamıştım maça:))
Yeni başladığım işlerden birini aşağıda görüyorsunuz. Daha önce bahsettiğim kermese örüyorum. Ben oyuncaklı şeyleri seviyorum ama insanlar kermes de olsa, para verecekleri şeylerin, daha alışılagelmiş, geleneksel olmasını istiyorlar. Yani daha ayakları yere basan şeyler üretirsem, getirisi fazla olur diye düşünüyorum. Bu yüzden şala dikey geçiş yaptım. İpler çok eski. Evde bir şekilde alınıp kalmış ipler. Hem kermese bir şeyler yapılmış, hem de ortalık toparlanmış oluyor.  
 Rejime gelirsek... Bir gelebilsek, yapacağız o rejimi amaa.... 

6 yorum:

  1. hahaha çok eğlendim sabah sabah yolda yediğim yarım açma üzeri suyun ısınmasıyla yapacağım kahvenin yanına eşlik edecek olan simit masamın üstünde evraklarımın yanıbaşında bana göz kırpıyor :)
    romantizminize nazar değmesin, öpüyorum

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkürler:) Sabah sabah karamsar işlerimize birazcık neşe katılması hiç de fena değil bence;)

      Sil
  2. Çilekli tart, ıspanaklı börek , dondurma, kahve. Oh! Ne güzel,afiyet olsun.

    Benim çok sevdiğim şeyler bunlar :)Arada bir vedalaşmak durumunda kalıyorum.Malum göbek çıkıveriyor hemen:(((

    YanıtlaSil
  3. görüntüler muhteşem:)yalnız afyon tehlikeli memleket bükmeler, ağzı açıklar falan,kaymak, bal, ekmek kadayıfı derken insan diyete gelemez tabi:))kolay gelsin...

    YanıtlaSil
  4. Bloğun çok güzelmiş arama motorundan turkuaz aksesuarları ararken karşılaştım çok beğendim aksesuarları ama geçen sene almışsın :) kısmet bloğunu takibe almakta imiş

    YanıtlaSil
  5. Bloğun çok güzelmiş arama motorundan turkuaz aksesuarları ararken karşılaştım çok beğendim aksesuarları ama geçen sene almışsın :) kısmet bloğunu takibe almakta imiş

    YanıtlaSil