3 Ağustos 2014 Pazar

VERTİGO

Takip ettiğim bir yabancı blog var: vintage everyday. Dünyanın dört bir yanından eski fotoğraflar yayınlıyor. Üstelik her gün ve bazen günde bir kaç yazı birden giriyorlar. O eski fotoğraflarda ülkelerin ve milletlerin gelişimini izlemek ilginç bir duygu. Bir kaç defa da Türkiye'den fotoğraflar yayınladılar.
Kimi zaman önemli sanatçıların hiç bilmediğimiz fotoğraflarını yayınlıyorlar. İnsanların güzellik anlayışlarının, beğeni ölçülerinin dünden bu güne nasıl değiştiğini oturduğunuz yerden, zahmetsizce görüyorsunuz. O zamanların dilberlerinin şimdi yaşasalar "geçer akçe" olamayacaklarını fark etmek çok ilginç geliyor.
       
Site bir kaç gün önce Alfred Hitchcock'un VERTİGO isimli filminin bir sahnesinin fotoğrafını yayınladı. Altına da bu fotoğrafın çekildiği anın film sahnesini koymuşlar. Merak ederseniz, linkini veriyorum. Birden bu filmi izlemek için şiddetli bir istek duydum. 

Bir kaç gündür internet bağlantımız inanılmaz kötü. Bloglarda dolaşamıyorum ya da inat edersem bağlantıyı kesip kesip yeniden bağlanmam gerekiyor. Filmi izleyebilmek bayağı zor oldu. Sonuç olarak güzel görüntüleri, eski ve tenha San Fransisko'nun inişli çıkışlı sokaklarındaki güzel evlerini, güzel, şık, bakımlı kadın ve erkekleri izlemek hoş oldu. Sizlere de internetten ne zahmetlerle bulduğum görselleri sunuyorum, kıymetinizi bilin.
Filme gelince, Alfred Usta'yı bu günün koşullarında eleştirmek hakkını kendimde bulmuyorum. Şimdi her hangi bir romantik komedide bile bu filmden daha fazla entrika, dram, gerilim, film adına ne isterseniz, o var. Ama bu filmdeki şık, ince ve nostaljik ruh yok. Sırf Kim Novak'ın tazeliği, kibarlığı, güzelliği, zerafeti için bile izlenir. Sanırım başka Alfred Hitchcock filmlerini izlemeye devam edeceğim bu aralar.


8 yorum:

  1. AAA ÇOK ŞAŞIRDIM DAHA ÖNCE İZLEMEYİŞİNİZE...SİNEMA TARİHİNİN BAŞYAPITLARINDANDIR.DEFALARCA İZLEDİM TRT SAYESİNDE..FİLM GERÇEKTEN HARİKADIR.JAMES STEWART'IN ÇOK ŞEY BİLEN ADAM FİLMİNİ DE TAVSİYE EDERİM .SEVGİLER

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Oooo tavsiyeye çok teşekkürler. Annem Alman mürebbiyeler gibiydi. Kardeşimle benim belli bir uyku saatimiz vardı ve yaz-kış o saatte yatmak zorundaydık. Küçükken TRT'nin verdiği hemen hiç bir şeyi izleyemedik. Saati uygunsa TV'de Tiyatro falan izlerdik ama. Gençliğimizde de kanallar çoğaldı, TRT'nin yüzüne bakmadık. Bu arada annem hala daha (koca kazık olduk), geceleri geç yatışımıza kızar :) Neler çektik dostum biz bu çakma Bayan Rotenmayar'den neler. Neyse şaka bir yana, bazı zevkler insanın yaşının büyümesiyle artıyor, önceden bilemeseniz de sonraları hakkını teslim ediyorsunuz. Benimki biraz da böyle bir durum. Sevgiler benden size gelsin.
      NOT1: Bu arada bir bloğunuz var mı, Adsız dostum? Ortak zevkleri olan blogları takip etmekten memnun oluyorum.
      NOT2: Şimdi aklıma geldi de, misafirlikte olduğumuz bir gün, Alfred Usta'nın "Kuşlar" filminin bir kısmını izlemişliğim de vardır hani:)

      Sil
  2. Benim de özellikle sinemaya karşı bir ilgim var. Hele de bu eski filmler varyaa... Ben de seyredeceğim teşekkürler:))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ok. Bir de ilk yorumdaki adsız arkadaşın önerisi var. Türkçe dublaj izlemeye kalktım, gece gece sesler çok çıkınca benden önce yatmış bulunan ev ahalisini rahatsız etmemek için yarım bıraktım. Denemelerim devam edecek :)

      Sil
  3. Sitedeki fotoğrafları, özellikle Türkiye'den olanları uzun uzun inceledim. Bazıları öyle yüreğime dokundu ki anlatamam. Ne düşünceler geçti aklımdan.
    O zamalar öyleyken bile bugünkü gibi olmaya özenmiyordu kimse. İnsanların ayakları yalın da olsa alınları ak idi. Ahhh ahhh... Gelir mi ki bir daha o şerefli günler. (Cümlelerim anlamsız gibi oldu aslında ama umarım şettirebilmişimdir. Yoksa haddinden fazla mı saçma oldu ki :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Şeyettirdiğini ve benim de anlayabildiğimi düşünüyorum :) Bu arada bloğuna geldim, bir gaz aldım oradan oturup bir bluz diktim. Sevgilerimle.

      Sil
  4. Hitchcock'tan Karşı Pencere'yi de izlemelisin. Grace Kelly var hem de:)

    YanıtlaSil
  5. Oooo Karşı Pencere benim favori filmlerimdendir. İlk kez rahmetli anneannemle izlemiştim. Bir kış günüydü, annemle babam yurt dışında çalışıyorlardı ve biz anneannemlerde kalıyorduk. Daha sonra da bir kaç kere izledim, şimdi olsa yine izlerim :)

    YanıtlaSil