13 Şubat 2011 Pazar

YORGANLAMAYA BAŞLADIM

İyi iş yılında bitermiş ya, benim yatak örtüsü de neredeyse yılına varacak. Şunun şurasında Mayıs sonuna ne kaldı?

Kırkyama öyle "akşam keseyim, sabah dikeyim, ertesi gün örteyim" bir iş değil. Hele benim gibi haddinizin sınırlarında gezinerek elde yapmaya kalkışıyorsanız, aylaaaar ve aylar sürüyor. Gerçi ben her gün yapmadım. Oturdukça, kalktıkça, aklıma estikçe, vakit buldukça... En son olarak yorganlama aşaması kalmıştı.

Elyaf için karlı bir kış günü, öğle arası iş arkadaşlarımla dükkan dükkan dolaştık. Nedense, elyafları 2,5 m uzunluğunda kesip kesip hazırlamışlar, öyle satıyorlarmış. Nihayet bir amca, ertesi gün kargodan çıkan yeni mallardan alabileceğimi söyledi. O gün de ben grip olup yattım kaldım. Haftasonu öyle hasta hasta geçti. Pazartesi günü ise, kargodan çıkan mallar, benim istediğimden daha kalın çıktı. Öyle ki, 5 m elyaf, koca bir koli kadar oldu. Neyse, amca ile aynı mahallede oturuyormuşuz, akşama eve bıraktı. Sonraki birkaç gün astarı yıkadım, ütüledim, kırkyama ebatlarında olması için enine ek diktim, elyafı üstüne koyup bir boy kestim, aynen astarda olduğu gibi enine ek geçirip elimde diktim. Kat kat olmaması için sarhoş bacağı denilen teknikle birbirinr tutturdum iki boy elyafı. Sonra da kırkyamayı en üste koyup düzgünce iğneledim. İş daha epey süreceği için kumaşların kenarları atıp pislik yapmasın diye, kenar bordürlerini de elde dikip bastırdım. Bu arada kenarları da yorganlamış oldum. Tüm bunlar için, salon bir hafta boyunca koltuklar duvara yaslanmış, sehpalar sandalyeler kenara dizilmiş vaziyette durdu. Bakınız aşağıdaki resimler:)



Beyaz kısımların kenarlarını çerçeveleyerek pembe kısımları öne çıkarmış oldum. Sanırım oldukça güzel olacak. Yorganlamada kullandığım ip üç katlı sentetik bir ip. Hatta dördüncü kat olarak sim de koymuşlar. İğneye zor takılıyor. Elyaf kalın olunca aslında yorganlaması da zor oluyor. Ama bitince güzel duracak gibi. Hem sadece yatak örtüsü olmaz. İlkbaharda sonbaharda yorgan gibi de kullanabilirim. Nasıl olsa bütün kumaşlar yıkandı ve çekme derdi yok.
Şimdilik size ilk görüntüleri vereyim. Belki haftaya falan biter... Aklımda yeni yeni modeller var. Akıllanmam ben, müzminim vesselam. Tüm kırkyama dostlarına selam olsun. Beni ancak onlar anlar:))

9 yorum:

  1. Ay ben okurken sabrımın sınırına yaklaştım:)
    Çok seviyorum kırkyama yorganları, ama dikmeye gelemem, mümkün değil tek tek elde uğraşmak, ısrar etmeyin lütfen:))
    Nurtencim, ellerine,sabrına sağlık, şu anda bile bir harika, nasıl düzgün, tertemiz, bitmişi muhteşem olacak:)

    YanıtlaSil
  2. Güzel yorumun için çok teşekkür ederim arkadaşım.

    YanıtlaSil
  3. wooow.. sanat eseri olmuş canm bu. sen bakma benm bişeyler diktiğime, kendimi öyle sanıyorum. sennkilerin 1 cmlik kısmını bile dikemem ben.. ellerine sağlık:))
    burdan cvap yazayım dedim : evet overlok ipi farklı ... örümcek ağı gibi tuhaf bişey. 4 iplikli makinada 1 ya da 2 tanesini normal iplik koyuyormuşsun. ben de tam bilemiyorum. bu hafta dikiş hocam öğretecek inşlh. sevgiler canmm:)

    YanıtlaSil
  4. Şımartıyorsun sevgili modavesaire, teşekkürler.

    YanıtlaSil
  5. I love your hexagon quilt. Your hand quilting is just beautiful.

    YanıtlaSil
  6. Valla banada fenalık geldi. Okuması bile zor yapması daha zor. Bittikten sonra kullanması daha daha zor. Ellerine sağlık.

    YanıtlaSil
  7. Çok güzel! İngilizcede bu desenin ismi 'Anneannemin bahçesi'.

    YanıtlaSil
  8. valla cok hoş ellerine emegine saglık arkadasım.Aynısınıdan bende başladım. insallah o safhalara gelecegim :) aslında yarıyı coktan gectim. benimki cizgili kumasa. zor ama zevkli calışma:)

    YanıtlaSil
  9. SÜPER OLMUŞ ÇOK EMEK İSTEYEN İŞLER BUNLAR ELİNE VE EMEĞİNE SAĞLIK

    YanıtlaSil