13 Temmuz 2012 Cuma

BÜKME

İşte bendeniiiiz: Mutfakta her daim dağınık, ancak ful konsantre, 20 yıllık mutfak geçmişine rağmen sürekli panik halinde, çarpına çarpına çalıştığı için bacakları, kolları morluklar içinde bir hanım. 
 Bir kaç ay önce bir haftasonu eltimlere Afyon'un müthiş tadı olan "bükme" yi yapmak istedim. Hamuru yoğurdum (un, su, tuz), bezelere ayırdım. Sıra bezeleri açmaya geldi: Mutfakta dört döndüm, oklava yok! Hadi oklavadan vaz geçtim merdane de yok. Oysa taksit taksit taşıdığım mutfak eşyalarının arasına oklavamı ve merdanemi koyduğumu o kadar iyi hatırlıyordum ki.. Yanılmışım. Elle bir yere kadar inceltebiliyorsunuz ve hiç pratik değil. İnsan zorda kalınca ne çareler üretiyor. Tahta havanın tokmağını oklava gibi kullandım. Tavsiye etmiyorum. Çok zorlandım. Ama tekmil malzemeyle iş kotarabilmek değil marifet zaten. Marifet, yok zamanda iş bitirici şeyler  icad edebilmek. Bu da hoş bir hatıra oldu bize.
Hamuru bezelere ayırıp bezeleri inceltiyoruz. Üzerine yarı yarıya margarin-sıvıyağ karışımı sürüp, 
hamuru bir kenarından kendi üzerine yuvarlıyoruz. Aslında yer sofram olsa, bezeler daha büyük olacak, sofranın büyüklüğü kadar açılacaktı. Sonra bu koca yufkayı yağlayıp bir başından diğer başına enine 4-5 parçaya ayırıp bunları da üst üste koyarak katlayacaktım. Ben bu kat verme işini küçük bezeyi yuvarlayarak yaptım.

Birkaç ruloyu işi hızlandırmak için buzluğa attım. Bu işlemi rulolar bitinceye kadar tekrarladım. 
 Buzlukta hamur kendini topluyor. 
Ruloları 3 parçaya ayırıp dikdörtgen olacak şekilde açtım. Ben mecburiyetten havan tokmağı kullandım. Siz merdane veya oklava kullanın:) 
Ortasına iç harç koyup önce bir kenarını, sonra diğer kenarını, hamurlu kısım çok üst üste gelmeyecek kadar katlayıp, 

Kenar kısımları harcı kaçırmasın diye parmak uçlarımla bastırarak sabitledim. 

Tepsiye dizip üzerine yağ harcından sürdüm. Fırın önceden iyi ısınmış olmalı. Kızgın fırında üstü kızarıp içini çekene kadar pişirdim. İçi nasıl çeker dediğini duyar gibiyim bazılarının: Çiğ kokusu kalmayacak yani. Lop lop, kalın kalın olmayacak.
Bükmelerin hepsi fırından çıkmamışken daha, eltim sofrayı kurmaya başlamıştı bile. O da bize patlıcan böreği yapmıştı. Ellerine sağlık. Zaten fotoğrafları da o çekti.


Bükmenin prensibi milföy hamuru tekniğine benziyor. Katla-yağla-soğukta sakla :)) Peynirli, kıymalı, patatesli ve mercimekli pişirilebilir. Peynirli ve kıymalıya haşhaş kullanmıyoruz. Diğerlerine haşhaş çok yakışıyor. Marketlerde haşhaş ezmesi var. Ama çok sert. Biraz sıvıyağla inceltebilirsiniz sürmek için. 


Benim çocukluğumda babaannem haşhaşı kendisi evde kavurur ve haşhaş taşında sürterek taze taze kullanırdı. Bizlerde bu taştan yok ama halamda hala olduğunu zannediyorum. Bir ara gidip sizler için görüntülerim. Çok kolay tarif aslında muhakkak yapmalısınız. Afiyet olsun.


Dipnot: Oklavamla merdanemi getirdim artık:)

19 yorum:

  1. yaaa minik oklava mı, öyleyse ne şirinmiş...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Oklava merdane falan değil hayatım, bildiğin tahta havanın eli o gördüğün. Oklavaları eski evde unutmuşum, neyse şimdi yanımdalar ama bende hamur açacak hal kalmadı:)

      Sil
  2. yoktan var etmek buna denir dayı kızı ramazanda geliyor yapıp yemeli

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. :))) Canııım hoş geldin. Ayşeeee, kız halamda "haşgeş daşı" var mıydı? Bak millete göstereyim dedim. Durduk yere merakta bırakmayalım:)

      Sil
  3. bıraz zor olmuş sizin için oklavayı bulamayınca..hiç yemedim hiçte tatmadım bükmeyi ama nefis görünüyor..ellerinize sağlık..

    blogunuzu cok begendım bır onceki postunuzdaki güllerde harika görünüyorlar..bundan sonra sıkı takipçinizim:))

    banada beklerim..
    http://sevilindenizi.blogspot.com
    sevgiler..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkürler, hoş geldin Sevil Hanımcım. Bloğuna daha önce geldiğimi düşünüyorum. Hatta belki mesaj falan da bırakmışımdır. Bu güzel yüzü hatırlıyorum çünkü. Ama neden net konuşamıyorum, çünkü hep gece uykuyla uyanıklık arası dolaşıyorum blogları:) Dur ben de hemen seni ekliyorum.

      Sil
    2. üşenmedim tüm yorumlarıma baktım ..sanırım beni başkasıyla karıstırdınız:))ama yinede bu guzel ıltıfat ıcın tesekkur ederim:))

      Sil
  4. Bende oklava davar merdane de, geldiğinde bi zahmet yapıverirsin de miii, çok güzel görünüyor ve ben yapmasından çok yemesini severim :)

    YanıtlaSil
  5. Ah benim tatlişkom. Yapmaz mıyım:))

    YanıtlaSil
  6. haşhaş taşı var annemin hala duruyor siz uluksunuz hazır halkeşi alıp yiyosunuz diye kızar bazen resmini çekip gösterelim herkese eskiler hep bu şekilde yaparmış

    YanıtlaSil
  7. Şişe yok muydu anacığım,havan elinden daha pratik olurdu.Ben hamur açmasını bilmem ama Afyonda yediğim bükmelerin tadı aklımda. Hatta ağzıaçık da bir kaç kez yemişliğim var. Fakat keşkeği pek methettiler ama kısmet olup yiyemedim. Anladın sen onu,ne zaman geleyim:))

    YanıtlaSil
  8. Şişe hiç aklıma gelmedi:) Senin Afyon'a gelme zamanın gelmiş bence. Ağzıaçık, bükme tamam, hele Ramazan geliyor. Ama keşkek kışa. Mazallah adamın tansyonunu fırlattıracak bir tad o:)

    YanıtlaSil
  9. Hamarat ve güzel arkadaşım.Zahmetine değmiş. pek güzel görünüyor.
    Bu arada seni görmek beni mutlu etti.

    YanıtlaSil
  10. Merhaba,ellerinize sağlık.Hemşehri sayılırız, rahmetli babacığım Afyonluydu.Bu arada bükme,bence böreklerin kralıdır.:)))
    Bloguma beklerim.:))

    YanıtlaSil
  11. Oooo hemşerim hoşgeldin. Bloğuna gelmem mi? Kendime de bloğunu eklemem mi? Sevgiler.

    YanıtlaSil
  12. Maşallah ne hamaratsınız. Sorunlarda kaçmak yerine çözüm üretmek harika. Yazınızda çok güzel. Ellerinize sağlık.

    YanıtlaSil
  13. merhabalar bende afyon luyum bükmeye de bayılırım nadiren bende yapıyorum ama annelerimizinki kadar lezzetli olmuyor sanki.devamını isterim izlemekteyim.

    YanıtlaSil