19 Aralık 2015 Cumartesi

KISA KISA

  • "Hayatımıza doğal ürünlerle devam edelim" dip notlarınızla gaza gelip bir kaç blogerın özendirmesiyle de bulaşık makinasında parlatıcı yerine sirke, deterjan yerine arap sabunu kullanmaya karar verdim. Boşalan parlatıcı haznesine sirke koydum. Bardaklarımda ve çatal kaşıklarımda kurumuş su damlası lekelerim oluştu. Bu konuda söyleyecek sözü olanlar ya şimdi konuşsun, ya sonsuza kadar sussun lütfen. Doğala devam deyip deterjan yerine arap sabununu kullandığımda da makina köpürürse konuyu kocama siz izah edersiniz artık. 
  • Dikiş blogları durdular durdular hepsi birden etkinliğe başladılar. Ben şimdi ekose bir şey mi dikeyim, kaban mı dikeyim, divitin-pazen bir şey mi dikeyim? Sene sonu gelmiş hesap mı kapatayım? Kendimi haftada 4 altın gününe katılıp tıkanan hanımlar gibi hissederken ekose pazenden kaban mı dikivereyim, ne edeyim, söyleyiverin bana? 
  • Hafta başında Antalya'da eğitimim vardı. Salonumuzun iklimlendirmesi süperdi. Ha bire tepemizden klimalar üfürdü. Daha Antalya'dan ayrılamadan grip oldum. Allahtan şarkıcı değilim sesim gitti. Trilyonlarca virüsün bileşimi devasa bir organizma gibi dolaşıyorum. 
  • Bu griple yarın da keçe kursuna gidemem artık...
  • Ahmet Ümit'in polisiye romanlarını okuyorum. Son bir kaç tane kaldı. Bazılarını sevdim, bazıları hayal kırıklığı oldu, size de topluca anlatırım yakında. 
  • Fotoğrafsız yazıların okunması zordur bilirim, ses vereyim dedim. 
Sevgiler, selamlar herkese.

25 yorum:

  1. Önce geçmiş olsun,ben yıllardır parlatıcı yerine sirke kukkanıyorum.Ya elma sirkesi ya da beyaz sirke olacak.Plastik malzemede su lekesi olması normal ama bardaklarda oluyorsa parlatıcı ayarını biraz arttırmak gerekşr.Bardakların ğzeri dalga dalga oluyorsa da parlatıcı ayarını azaltmak gerekir.Parlatıcılı tablet ya da poşet deterjan kullanırken sirke dahil hiç bir parlatıcı kullanmamak gerekir.Arap sabununa güvenemedim ben,olmazmış fibi geldi.Ama limon tuzu ve karbonatı aynı oranda karıştırıp deterjan olarak kullanabilirsin.Ben kullanmadım ama kullananlar çok.Hadi kal sağlıcakla :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sevda Hanımcım hap gibi derli toplu bir bilgilendirme olmuş. Teşekkürler. Ben genellikle sıvı deterjan kullanıyorum. Parlatıcı yerine sirke kullanmaya karar verene kadar sorun yoktu. Evde parlatıcı olmasa hiç gam değil. Sen tut, parlatıcı ööööyle dururken sirke koy. O da lekeli lekeli çıkarsın. Ama ben elma değil, üzüm sirkesi koymuştum. Yarım bilgi işte. Hazne bitsin, yerine az miktarda elma sirkesi koyarak bir kere daha denerim, olmadı en kimyasalından bir parlatıcı doldururum artık :) Paylaştığınız bilgiler herkesin çok işine yarayacak, teşekkürler.

      Sil
  2. Hahahahhahaaa Nurtennnnn delisin sen, koptum resmen:))
    Koca kisisine laf atmayi bencede oneride bulunanlar yapsin, zira sana kalirsa bu is yandin demektir. Kareli pazenden, kaban dikmede kahkahalar attim resmen. Sen cok yasa emi.
    Benim gibi instagramin olmayaydi, sadece kareli dikecektin, ne vardi oyle her gordugun gole atlayacak?
    Neyse pazen divitine cok var, daha tarih belirlenmedi. Rahatla biraz, bu kiyagimida unutma.:))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Arap sabunu konusunda şüpheliyim ben de. Çünkü çoook uzun yıllar önce, ilk evlendiğim sıralarda falan, makina deterjanı bittiğinde, "o da deterjan, bu da deterjan" deyip bulaşık makinasına elde yıkama deterjanı dökmüştüm. Makinanın ağzından falan her yerinden köpükler çıkmıştı. Hatta bir kaç kere de boş çalıştırıp köpükleri bitirmeye uğraşmıştım. Arap sbunu da köpürürse diye kullanmaya cesaretim yok. İnternette pazenleri gördükçe ağzımın suları akıyor resmen uzunca bir zamandır. Sahi senin neden instagramın yok? Laf aramızda iyi ki de yok. O kadar çok vakit çalıyor ki, edindiğin fikirleri uygulamak için vaktin kalmıyor. Sevgilerimle, canım benim.

      Sil
  3. Yeminle ekose pazenden kaban dikrini çok tuttum ha

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aslında bütün icatlar ihtiyaçlardan çıkarmış derler, doğru zaaar :)

      Sil
  4. Nurtenn hoş geldin :)) belki de bazen doğallığı abartmamak lazım.ben de sıkılmış limon kabuklarını koyuyorum makineye,(demirlere saplıyorum)açtığımda mis gibi limon kokuyor..
    Geçmiş olsun,klima hiç sevmiyorum ne yaz ne kış kullanmıyoruz,bir yerde denk geldiğinde biz de hemen hasta oluyoruz nasıl iş bilemedim...
    Yaa etkinlikleri dert etme sen yavaş yavaş dik,bak ekose pazen kaban fikrini tuttum,ne akıllı kadınsın sen :))
    Ahmet Ümit ben de okudum,bir de NTV'de programları var denk geldi de hoşuma gitti,sohbetleri....Antalya'dan şöyle bir iki poz koyuveseydin de içimiz açıleydi Nurtennn :)))) Dikkat et kendine Nurtenim,canım arkadaşım
    Fuardaki dev motifleri gördükçe seni hatırladım hep,senin için fotoğrafladım onları...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Nuraycığım Antalya'da, 2 arkadaşımla da beraberdik, bir kaç yıl önce Afyon'dan tayinle Antalya'ya gitmişlerdi. Onlar bana Antalya'nın denizini, doğasını övdükçe ben de onlara sıcak kaloriferli evlerimizi övdüm. Kışın -18 derece soğuklarda evde kısa kollularla gezeriz biz Afyon'da. Tabi Putin gazı keserse naparız bilmem. Dolayısıyla klima bana da hiç uygun bir şey değil. Üstelik devasa eğitim salonunda soğuk klima üfürüyordu. Makinaya limon koyma fikri iyiymiş, denemek lazım. NTV'deki programı ben de izlemeye çalıştım bir kaç defa, hiç sonunu getiremedim. Bir heyecan eksikliği, pırıltı azlığı var. Bir yarışma programında, yarışmacılara sesleri güzel de olsa, "star elektriği yok" ifadesi kullanılıyordu. Bu programın bende yarattığı etki de bu. Ama bir kaç sene evvel yine NTV'de Hıncal Uluç, Haşmet Babaoğlu, Nebil Özgentürk ve Sunay Akın'ın birlikte yaptıkları bir program vardı, tekrarlarını bile seyrederdim. İşte böyleee... Sevgiler gönderip bitireyim mi artık ?

      Sil
    2. Ahh Nurten,tam da yarama dokundun...Ah o evde kış kış kısa kollularla dolaşmak yok mu nasıl özlüyorum bilsen,kaloriferli evlerinizin kıymetini bilin,şikayet mikayet etmeyin haaa (Kıskançlıktan Putin gazı kessin mi desem yoksa,hahaha yaşasın kötülükkk)tama kış yok burda ,sıfırın altına düşmüyor ama evler çok soğuk oluyor soba kurdum salona ama sadece kendi çevresini ısıtıyor,sobanı yüzeyine yapışsan da bu sefer toton üşüyor,çok dertliyim çooook..
      Ayyy o Yaşamdan Dakikalar programını bilmez miyim,ne keyifliydi,ertesi gün arkadaşlarımla muhabbetini yapa yapa bitiremezdik..
      Ben de öpüyorum seni,dinlen ,iyileş hesap sonları seni bekliyor :)))

      Sil
  5. Böyle fotografsiz yaziya can kurban. Rengarenk, kisacik (diyene bak):) ve akici. Keyifliydi yani. Bir de gecmis olsun tabii...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Arkadaşım teşekkür ediyorum. Bu aralar iş yerinde bir sıkışıklık, bir hastalık, bir yoğunluk... Bu bloğu paylaşım için açmış biri olarak yaptıklarımı fotoğraflayamamanın, fotoğrafladıklarımdan bir yazı çıkaramamış olmanın ezikliği içinde ses vermek istemiştim. Uzay boşluğunda boşu boşuna dolaştırmayıp sesimi yakaladığınız için hepinize teşekkür ediyorum. Sevgilerimle.

      Sil
  6. Fotoğraflı ya da fotoğrafsız, keyifle okuyorum. Bulaşık makinesi için doğal ürün macerasını ben de yaşadım. İlk anda ''ne akıllı, ne bilinçli kadınım'' diye havamdan geçilmiyordu ancak sonrası kocaman bir ''fosss!'' Bardak, çatal lekeden geçilmiyordu. Eline alan, bu da ne böyle diye şüpheli bakışlar atıyordu. Sonuçta yine o içi jelle dolu kapsüllere dönüldü. Bazen titizliğim tutunca iki kez durulama yapıyorum.
    Geçmiş olsun! Gripal durumunuza benim güzel memleketimin havalandırmaları neden olduğu için üzüldüm.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sevgili Begonvilli ev; bizim buralarda begonvil yaşayamaz ama sizin oralarda da zannederim biz yaşayamıyoruz :) Antalya dönüşlerimde mevsim yaz bile olsa hasta oluyorum. Sizler nasıl bir klimayla yaşayabilme özelliği geliştirmiş olabilirsiniz ki? Merak ediyorum :) Evrim denilen şey gerçek galiba. Sevgilerimle.

      Sil
  7. Aman be Can'ım boşver doğal ürünü filan. Bizim bir abla bulaşık makinesinden oldu öyle. Bu arada o etkinliklerden benim hiç haberim yok. Kim yapıyor nerde bu etkinlikler. Ahmet Ümit'in bir romanını okumuştum ve sonunu getirememiştim. Beğendiklerin olmasına şaşırdım o yüzden. Sevgiler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Türkancım ekose etknliğini sevgili diktimdiktimgiydim Nuraycım, pazen etkinliğini sevgili dikiskis dikiş sevdası Savda Hanımcım yapıyor. Kaban etkinliğini de sevgili fundaninpenceresinden Funda Hanımcığımın instagram sayfasında gördüm ve kendisi düzenliyor zannettim ama sanırım o da katılımcı. Hiç değilse birine yetişmek istiyorum. Sen de gel bence. Sevgiler.

      Sil
  8. Geçmiş olsun. İlk maddeye sesli güldüm bu arada. Sen arap sabunu hiç deneme bence...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yok yok sirkede boyumun ölçüsünü aldım. Gerçi ben yanlış sirke kullanmışım. Hazne boşalınca az miktarda elma sirkesine de bir şans tanımayı düşünüyorum. Bakalım ne olacak? Sevgilerimle.

      Sil
  9. amaaannnnn... doğal ürünlermiş, organiklermiş... 10 sene dağda yaşadım, hava temiz-bağ bostan kendim yaptım, doğal gıda filan, kalktım kanser oldum :)) Sigara da onun bahanesi tabii :)) Artık hiiç taktığım yok, zaten tedavi diye boool bol zehir alıyorum :))
    Etkinliklerle işim olmadığından yani olamadığından birşey diyemem ama, şu anda içinde bulunduğum hobi odam beni çok fena kışkırtıyor içindeki malzemeler ve pc deki projeler ve kıskançlıktan çatlatan bazı bloggerlar...
    Az kaldı aaaz.... gene balıklama dalacağım projelerime :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Amaniiiinnn, bloğuma ağır misafir gelmiş bu gün! Banu Ablacım hoş geldin sefa getirdin. Bizi yaptıklarıyla çatlatan o blogerlardan hıncımızı sen alacaksın yaptıklarınla. Üstekil dediğin gibi az kaldı. Bekliyorum sabırsızlıkla. Sevgiler gönderiyorum sana boool bol, hem de en doğalından :)

      Sil
  10. öncelikle çoooook geçmiş olsun. ilk konuya değinecek olursak ben yıllardır elma sirkesi kullanıyorum çok memnunum, ama arap sabunu bir kere denedim, çıkan köpüğü arındırmak için üç defa makineyi çalıştırdım en son çıkarıp elimde duruladım :)
    dikiş etkinliklerine gelince instagramda bir tane vardı minik kızlarımıza elbise diye katılıp alnımın akıyla çıktım ya sıramı savdım artık demektir :) Diğer etkinlikler nerelerdeymiş acaba

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Baharcım sanırım sirke konusunda bir hata yapmışım. Kime söylesem "ben de elma sirkesi kullanıyorum" diyor. Bir daha mı denesem ne, bilemedim ki? Etkinlikler sevgili Sevda Şahin'in ve Diktimdiktimgiydim bloglarında.

      Sil
  11. Umarım artık iyileşmişsindir, geçmiş olsun. Ah o klimalar, belki faydadan çok zararları var. Herkesin mikrobunu birbirine bulaştırıyorlar. Ah ah, doğal neyimiz kaldı ki, hangi birinden kaçınacağız.
    Sevgilerimle

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Arkadaşım haklısın, ne diyeyim? Test ettim onayladım: Klima zararlıdır! Sevgilerimle.

      Sil
  12. :)) Çok güldüm bu posta ;) Hem bunda hem-sanıyorum- bir öncekinde keçe kursuna gidemeyeceğinden bahsetmişsin :) Sahi niye gidiyorsun ki zaten? Keçe için kursa gitmeye gerek yok ki, kendin pekala evde kendi kendine yapabilirsin istediğini, internette, bilhassa pinterest'te dünya kadar kaynak var. E karşında da, keçeye 5 yılını vermiş ben varım nacizane ;) İstediğini sorabilirsin -ki ihtiyacın olacağını da sanmıyorum-
    Yerli keçeler çok toz döküyor haklısın, benim alerjim olduğu için onlarla çalışamadım ama heryerde satılan -adi diyesim geldi :))- kalın keçeler o kadar tozutmuyor ki ;)
    Sirke, arapsabunu konuları beni aşar, o topa hiç girmiyorum ;)
    sevgiler :*)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Esenim canım keçe kursuna zaten kurs kaydım gidiyor, ben değil. Ben, haftasonu stresinden uzaklaşabilmek, iş arkadaşları ve akrabalar dışında bir kaç değişik insan görebilmek, 3 saatlik temizliği bütün güne yaymamak için kursa yazılmıştım. Ama olmuyor. Neredeyse 1/6 - 1/8 başarıyla gidiyorum. Çok devamsızım. İlgin için teşekkür ediyorum canım benim. Sevgilerimle.

      Sil