Dosyayı kapatıyorum, çünkü Birsel yelekleri süsledi, dikti, bitirdi. Toplu gösterimi aşağıdaki gibidir. Ben süsleme konusuna karar verdiğimde, kendime yelek dikerim artık.
Kurs gördüğümüz odada otantik olsun diye bol bol cilalı koyu kahve ahşaplar kullanılmış. Dolaplar, masalar, sandalyeler, tavanla zemin arasında ince de olsa sütunlar hep koyu renk. Karanlık karanlık insanın üstüne geliyor. Işık yetersiz olduğundan pencere kenarını kapmaca oynuyoruz. Ama arkadaşlıklar güzel tabi.Bu ışıksız ortamda, bir de cep telefonuyla çekilince, renkler bazı fotoğraflarda soluk çıkmış.İlk fotoğraftaki rengi düşünün siz, aslı öyle işte.
İşte sevgili Birsel'in 3 bebek yeleği bir arada. Çok ciciler değil mi ama? Ben son 3 haftada, yani 6 derste sadece 2 defa gidebildim kursa. Hayattaki sorumluluklar, görevler, işler maalesef zevklerin her zaman önüne geçiyor. Bir de keçeden dikiş kadar haz almadığımı fark ettim, laf aramızda. Dikiş her daim birinci. Seneye hafta sonu dikiş kursu olursa ona gitmeye karar verdim.
Ellerinize sağlık sağlıkla giyilsin bu güzellikler.
YanıtlaSilTeşekkürler Hatice Hanımcım. Yorumunuzu onayladım ama cevap vermekte geç kaldım çünkü görevdeydim ve internette sıkıntı yaşadım. Sevgilerimle.
SilEllerine sağlık Nurten. Güle güle kullansın sahipleri. Bende makina nakışını sevememiştim. Dikiş hep on adım öndeydi. Ama o zamanlar bekarız . Ne yapsak annem sandığa koyardı . Belki de o yüzden dikiş hep daha cazipti. Dikip hemen giyerdim çünkü :) Berfin büyüsün bir daha el atarım belki nakışa. Kendine iyi bak.
YanıtlaSilGülaycım teşekkürler. Dikiş daha çabuk sonuç alıp sergilediğimiz bir şey. Belki de tespitin doğru, o yüzden seviyor olabiliriz. Sevgiyle.
Silkeçe süslemeler çok güzel. Olsun bu teknikleri de görmüş oldunuz. Zaman içinde lazım oldukça rahatlıkla kullanabileceğiniz teknikler... Her ne kadar hoşlanmasak da fazla bilgiden zarar gelmez :)) Sevgiler...
YanıtlaSilŞebnem Hanımcım elbette yapmasam bile görmem çok önemliydi. Sevgilerimle.
Silellerıne saglık cok tatlı olmuslar
YanıtlaSil