27 Şubat 2013 Çarşamba

REKLAMIN İYİSİ KÖTÜSÜ

       En sevdiğimiz dizinin en heyecanlı sahneleri arasına konulan ve diziden daha uzun sürdüğünü düşündüğümüz reklam kuşakları nasıl da can sıkıcıdır değil mi? Yalan Dünya ve Seksenler'i izlerken birden reklam kuşağına girince ben de sinir oluyorum elbette ama akıllı, çarpıcı, emek harcanmış reklamları da çok beğeniyorum. Eşimle pazar kahvaltılarında veya akşam yemeklerinde denk gelirse, üstüne konuştuğumuz reklamlar oluyor mesela. "Aferim gençlere, ne güzel yapmışlar" veya "ne fırlama çocuklar var" falan diye takdir ediyoruz. İş yerinde arkadaşlarla da konuştuklarımız oluyor. 
      Anadolu Efes Reklamı da arkadaşım Ceren'in bahsetmesiyle dikkatimi çekti. Az önce de kamera arkası görüntülerini izledim. Bence bu senenin en iyi reklamı olacak kalitede bir yapım. En başta güzel bir fikir ve büyük bir emek var. Bir spor kulübü, bir taraftan kendi reklamını yaparken diğer taraftan da sporcularını ancak bu kadar onore edebilirdi. Bu güzel duyguyu hangi transfer bedelleri, hangi ev veya araba verebilir ki? Para pul tamam da, bu reklam bence sporculara çok güzel bir gurur verdi.
       Bir de son zamanlardaki Müslüm Babalı ve Ketrin Yengeli Çaykur reklamı var. Bir kaç tane oldu bu reklam serisinden elbette. Ama benim favorim yukarda linkini verdiğimdir ki tek geçerim. Zerre zeka kırıntısı yok: Çay turist çayı, kız bir turist, ikisi de gerçek sarı! Evvveeet! Biz bunu neden düşünememiştik, düşünebilseydik Nirvana'ya ulaşmıştık, salaktık biz zaten. Lisede periyodik cetvelin A1 grubunu "Haydarpaşa Lisesinin Nankör Kimyacısı...." tekerlemesiyle eşleyerek ezberlemeye yetecek kadar zekamız vardı ama sarı ve turist arasındaki dengeyi  Müslüm Baba marifetiyle Çaykur bize öğretti sağolsun. 
       Evde çay bitti bitiyor. Mümkün olduğunca Türk malı alan bir aileyiz. Yerli sermayeye gitsin paramız diye. Ama şu reklamdan sonra Çaykur'dan çay alır mıyım bilemiyorum.    
      Çaykur, senin Müslüm Baba'ya, Ketrin Yenge'ye, yetmedi sarı turist kıza ihtiyacın mı vardı ki? 
      Çocukluğumdan hatırlıyorum; adamı oturtmuşlardı koltuğa, bira kapağını açtırıp "Bira bu kapağın altındadır" dedirtmişlerdi, herkes bunu konuşmuştu ve hepimizin birayı merak edesi gelmişti. Reklam amaca ulaşmış, iş bitmiş gitmişti...
       Ben reklamlara herkes kadar sinir olmakla beraber, zeka ve emek taşıyan, görüntü kalitesi ve müziği iyi olanları sevip, arkasındaki beyinleri takdir ediyorum. Pekiii, siz hangi reklamları beğeniyorsunuz son zamanlarda ve hangileri sizi deli ediyor? 
       NOT: Şimdi googleda baktım da o reklam da Efes Pilsen'e aitmiş. 

6 yorum:

  1. ay nasıl katıldım bu yazıya, nasıl katıldım elektronik imza denen şeyden olsa bende atıcam altına hemen bir e imza. evimde tv nadiren açılır açıldımı zaten bol dizili yarışmalı şu çokca izlenen kanallara hiç uğranmaz. listeden onları kaldıramasakta oluşturduğumuz favoriler listesine almayarak onarı görmüyoruz bile hatta şifre koydukki bazılarına yukarı aşağı tuşu kullanarak kanal geçmişsek görüntüyü görmeyelim o derece yani. çocuk çizgi film izleyecekse bilgisayardan animasyon filmi izleniyor bir saat kadar bazen ses çıkarmayıp süreyi iki saate uzattığımız oluyor çok keyif almışsa keyfi bölünmesin diyer. bazende aklımıza gelmişse belgesel kanalarından biri açılıp izleniyor. artık nasıl olsa sadece eskiden olduğu gibi sadece hayvanlarda konu alınmıyor bu kanallarda mühendislikten, tarihe her ilgi alanına uygun kanal mevcut ancak ketrin yengeyi ne yazık ki tüm bunlara rağmen tanıdım. zekamızı sınıyorlar

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Basitlik, banallik paçadan akınca bende de sigortalar atıveriyor:) Katılımın için teşekkürler.

      Sil
  2. Ben her kanalı kulakla seyreden bir izleyiciyim, izlediğim de bir süre sonra dizi kalmıyor çünkü belli bir bölümü aşıp diziler kötü karakterler, her kapı arkasında bitenler çoğalıp da uzatmak adına saçmalamaya başlayınca daral geliyor ve kulak izleyicisi olarakda kalamıyorum. Bunun yanında reklam tespitlerin çok doğru, reklamın iyisi kötüsü olmaz mı olur elbet bence çok iyi kurgulanmış reklamlar var ama benim hiç unutamadığım anadolu şişe cam'ın ya cam olmasaydı reklamı var ki üstüne başkasını katamamamışım ki sen söyleyince ilk aklıma yine o görüntüler geldi daha dün seyretmişim gibi. Reklamın olumsuz konusuna gelince insanı aptal yerine koyan çocuk tüketici muamelesi yapan reklamları sevemiyorum bende Nurtenciğim. bir de dizi izlerken araya reklam girince her evde olduğu gibi zaping yapılıyor bizde de işin komik yanı bu zapingi yaparken önce biriki kere dönüyoruz bitmiş mi reklam diye ama sonra unutup başka bir kanalda ilginç gelen bir yayını izlemeye başlıyoruz yani bir reklama kadar ondan diğer bir reklama kadar başkasından:))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bir de deterjan reklamları var. Hitap ettikleri kitleye açık açık salak muamelesi yapıyorlar. Bir de yabanı reklamlar var, olay mahalli Türkiye'ymiş gibi ama değil. Kimine Türkiye'de yeni reklam çekme zahmetine mi girmiyorlar, anlaşmaları mı öyle bilemiyorum, yabancı reklam filmlerine Türkçe dublaj yapıp servis ediyorlar, tam rezillik:) Hangi Türk kadını, erkeği veya çocuğu böyledir bilemiyorum:) Ktılımın için teşekkürler.

      Sil
  3. ben de hiç tv izlemem, hep belgesel ahahaha:))))

    YanıtlaSil
  4. Belgesel iyidir. Kocam da beni hep belgesel izliyor zannediyor:) Akşam yemeğini Esra Erolla yaptığımı bilen yok:)) Ama valla 2 tanecik dizim var: Seksenler, Yalan Dünya.

    YanıtlaSil