10 Kasım 2013 Pazar

ATA'YA MEKTUP

Sevgili Ata'm!
Dün gece geç saatte nette iki tur attım. Bazı blogcanlar daha bir gün önceden seni anmaya başlamışlardı. Hepsinin duygularına samimiyetimle katılıyorum elbette, sağ olsunlar. Ben bir anma paylaşmadım, aralarında bir eksik, bir fazla fark etmez dedim. Ama neden fark etmesin ki? Ben de duygularımı paylaşmalıydım. 

  • İş yerinde işler bildiğin gibi değil Atam. Kadınlı erkekli çalışıyoruz. Aslında odalarımızı ayırmaları lazım. Yok yoook, bak şimdi, bu fesat blogcanların aklına gelen sebepten değil: Bu erkeklerin futbol muhabbeti biz kadınları, biz kadınların dip boyası muhabbeti de onları zaman zaman geriyor, ondan içiiiinnn...
  • Zaten biz kadınlar neden çalışıyoruz, bazı erkekler onu da anlamıyorlar. Gerçi anlıyor da olabilirler. Belki tam da bu yüzden kadınların çalışmasını istemiyorlardır. Çünkü parası olan ve çalışan bir kadın; eğer sevmiyorsa, aşık değilse, bir adamın kahrını çekmek zorunda kalmıyor ya, bu işlerine gelmiyor olabilir.
  • Cumartesi akşamı düğündeydik Atam. Yakın akrabamın oğlu evlendi. Genç çiftin okul arkadaşları, kuzenleri, gençler ve kendini genç hissedenler pistten inmediler. Kızlı erkekli oynadılar. Biz de el çırptık, alkışladık hepsini. Taşra başkalarının Ankara'dan gördüğü gibi değil Atam! Mesela, Afyonkarahisar mutaassıp bir memlekettir. Kiminin başı açıktır, kimi kapalıdır. Ama kimse kimseyi yadırgamaz, bastırmaz, baskılamaz. Yeter ki birbirlerinin hayatına müdahale etmesinler. Dün gece şıkır şıkır aynayan kızların yarısının başı örtülüydü. Erkeklerin kaçının başı örtülüydü onu göremiyorduk elbette ama hepsi yan yana bir mutluluğu paylaşıyorlardı, oynuyorlar, dans ediyorlardı, hem de kızlı erkekli..
  • Kafam karışık Atam. 29 harf yetmiyor dediler, X,Q,W hayatımıza girdi. Ben bunları nerelerde kullanacağımı bilemiyorum. Aslında Arap Alfabesi'nden Elif harfini alaydık daha efektif bir iş yapmış da olurduk. Adı Elif olanlar tek bir harf kullanırlardı, ziyanlık olmazdı, harf enflasyonu resmen bizim alfabe. Ama işin daha acaip kısmı var. Belki Edirne, Kırklareli ve Bursa taraflarında oturan Balkan göçmenleriyle, İzmir taraflarında oturan Ege adalarından göçmüş insanlarımızın da değişik ihtiyaçları vardır. Onlar da; Alfa, Beta, Gama veya Kiril Alfabesinden dattiri düttiri bir harfe ihtiyaç duyuyuyor olabilirler (buradaki dattiri düttiri ifadesi, alfabeye hakaret için değil, hiç bir harfin adı ve okunuşu tarafımca bilinmediği için kullanılmıştır). Bu durumda ben bu harfleri nerelerime ne edeceğim, bilemiyorum...
  • Ülkede iyi şeyler de oluyor. Yollar yapılıyor, binalar dikiliyor, hayatı kolaylaştıracak, insanca yaşatacak, iyi şeyleri takdir ediyoruz, övüyoruz. Ama ağacımız kesilip yerine birilerine peşkeş çekmek üzere dikilecek alışveriş merkezine hayır dediğimizde tu kaka oluyoruz. Bir de üstüne şehir eşkiyaları esnafın camını çerçevesini indirince, kaldırım taşlarını sökünce, elin fakirinin pilav arabasını, fukara simitçinin tablasını kırınca, anında haklıyla haksız yer değiştiriveriyor. Olan; polisin cobunu yiyen, biber gazının tadından zevkin doruklarına çıkan, gerçek vatansever, gerçek çevreci insanımıza oluyor.
  • Haa, bu arada olaylarda yaralanan insanlar, polisler, hatta ölen gençler, çocuklar var. Ama hiç biri Suriye'li sığınmacılar ve düne kadar piramitlerinden başka bir şeyini bilmediğimiz Mısırlılar kadar kıymetli değil. Dindaşlarımızın acılarına sonuna kadar üzülüyoruz ama önce kendi canlarımıza üzülmemiz gerektiğini de düşünüyoruz. Dört parmak, duygu pompalamak için fazlasıyla zayıf kalıyor.
  • Bir de; bu ülke için görevlerinin gereğini yerine getirdiklerinden, o günün koşullarıyla çalışıp, bu günün kurallarıyla sorgulanıp hapse tıkılan komutanlarımız var. Bazılarının içi rahat olabilir ama kamunun vicdanı hiç rahat değil Atam. Bu dünyanın bir de öbür tarafı var ve hepimiz bunun hesabını orada vereceğiz. Bu komutanların elbette birilerine yanlışı olmuştur, o hesap ayrı ama, görevinin gereğini yaptığı için mahkum edilmesinin hesabı nasıl verilir Allah bilir. Allah hiç birimize, veremeyeceğimiz hesapları sormasın. 
  • Atam, ebedi istirahatinde Allah-u teala (c.c)'dan huzurlar diliyorum sana. 
Bu gün münasebetiyle Allah, bu milletin selamete çıkması için ön ayak olmuş Atatürk'e, onunla gönül birliği, iş birliği yapmış olan silah arkadaşlarına, cephelerde yalın ayak, başı kabak çarpışan, canını, malını, evladını yitiren dedelerimize, ninelerimize rahmet eylesin. Hepimize, onlara layık nesiller olarak yaşamayı nasip etsin. Camilerimizden ezan sesi eksik olmasın. Dinimize inanalım, Allah'a sığınalım. Ancak modern Türkiye'den ve modern Dünya'dan asla vaz geçmeyelim.

18 yorum:

  1. Nurtenim,ellerin dert görmesin.Beynin,zihnin,dilin,aklın ,fikrin sen yaşadıkça tam fonksiyon çalışsın ki; ben gibi, düşündüğünü böyle güzel ve veciz anlatmayı beceremeyeceğini düşünerek tembellik eden dostlarına,devamlı okurlarına ,senin gibi benim gibi düşünenlere ,tam tersini düşünüp de yanlışlıkla girdiği sayfandan çıkarken kafası bulanan ve doğru yolu bulma ihtimali belirenlere feyz olsun,nur olsun.Seni doğuran anaya,yetiştiren öğretmene ve tümümüze bu imkanları sağlayan Cumhuriyetimizin baniisi ATATÜRKÜMÜZE helâl olsun.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Nalan ablacım mahcup ediyorsun, sağol. Gerçek düşüncelerim bunlar. Bu memleket insanı "ben yaptım oldu" ekolünden de çekti, "benim dediğimi, benim istediğim gibi yapacaksın" ekolünden de çekiyor. Allah sonumuzu hayreylesin. Hiç bu kadar ayrılmamıştık biz, hiç bu kadar çeşit taraf olmamıştık. Zeytinyağıyla su gibi ve kısım kısım, parça parça ayrışıyoruz, inceden, inceden.

      Sil
  2. Kendi gözünle gördüğünü, kendi düşündüğünü, kendi cümlelerinle anlatman şahane olmuş. Ellerin dert görmesin, çok yaşa sen ! Dilerim senin gibi insanlar çoğalsın, çoğunluk olsun bu ülkede.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok olalım, çokluk olalım. Bir olalım, birlik olalım.

      Sil
  3. Duygularıma tercüman olduğun için teşekkür ederim.

    YanıtlaSil
  4. Çok güzel bir mektup tek solukta okudum sağolun,her zaman yazın çok çok sevgiler hoşçakalın..GÜRŞEN

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim arkadaşım. Katılımın için sağol.

      Sil
  5. İnanılmaz bir yazı olmuş . Ağzına dilini, yüreğine , kalemine sağlık...
    Benim gibi düşünen birilerini tanıdıkça çok ama çok seviniyorum...
    Ben bu kadar iyi bir yazar değilim keşke olsam helhalde bloğuma her dakika bir şeyler yazar ederdim :)
    Tekrar çok teşekkür ederim bu yazı için...
    Allah hepsine gani gani rahmet eylesin.
    Son temennilerin o kadar güzel o kadar içtenki .
    ÇOk öpüyorum seni ve kocaman sarılmak istiyorum...
    SAağlıcakla kal...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Katkıların için asıl ben teşekkür ederim. Yalnız değiliz elbette.

      Sil
  6. eline, diline, yüreğine sağlık

    YanıtlaSil
  7. Süper herşey çok net. Bayıldım. Aynı şeyleri hissediyoruz. Ve konuşmak gibi doğal hakkımızı bile yitirmek üzereyken bunlara ihtiyacımız var.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim. Aynı şeyleri hissettiğimizi öğrenmeye başladık ya milletçe, bu da bir şeydir galiba.

      Sil
  8. ne diyeyim okurken hem gülüp hem de çok acıtan bu mektuba başka.kalemine yüreğine beynine sağlık arkadaşım.

    YanıtlaSil
  9. Çok teşekkür ederim, yalnız bırakmadığın için sağol.

    YanıtlaSil
  10. Tüm duygularıma ferman oldun canım kardeşim kalemine sağlık devamını dilerim

    YanıtlaSil