20 Temmuz 2015 Pazartesi

HAKKIMDAKİ 11 ŞEY

Adadeniz bloğunun sahibi, çalışkan, güzel insan, sevgili Saadet Hanımcığım beni etiketlemiş. Sanırım "mim" denilen şey bu oluyor. Davete icabet etmek istedim. Sıkıldığınız yerde bırakabilirsiniz, hiç gönül koymam, sevgili arkadaşlarım :)

1.En sevmediğin özelliğin / özelliklerin? 
Plansızım, çabuk sıkılıyorum, zaman mefhumum yok, gece çok geç yatıyorum, düzenli beslenemeyi ve spor yapmayı sevmiyorum. İçkim kumarım yok ama epey kötü özelliklerim varmış.

2.Hayalindeki meslek ve nedeni? 
Küçükken öğretmen olmak istiyordum. Üstelik bu benim ilk meslek hayalimdi. Ama sağ olsunlar lisede kendi mesleklerini sevmeyen öğretmenlerim "siz başarılı çocuklarsınız, puanlarınızı yazık etmeyin, doktor olun, mühendis olun, avukat, hakim olun" diye gaza getirdiler, eczacı oldum. O zamanlar öğretmenliklerin puanları düşüktü. Yata kalka öğretmen olurdum. Atama derdi öyle şimdiki kadar kabus değildi, iyi kötü atanırdım da zannımca. Hatta şimdiki aklım olsa kız mesleğe gider meslek okulu okur, dikiş öğretmeni falan bile olabilirdim. Öğretmenlik kolay diye değil, benimki bir parça "Ölü Ozanlar Derneği" sendromu gibi bir şey. Tabi öğretmenlerim kızmasınlar ama; şu 3 ay (yahu hadi 2 ay olsun, bak 1 aydan aşağı inmem) yaz tatili, şubat tatili ve kar yağdı tatili de "içimde fesatlık unsuru yapmaz" desem yalan olur :)
Sonra sanatın bir dalıyla uğraşabilirdim. 
Veya mimarlık okuyabilirdim. 
Hele, televizyon dünyasında programcı olsam ne iyi olurdu. 
Benden bir Derya Baykal çıkar mıydı? 
Görüyorsunuz öğretmenlik dışında ayakları yere basan bir hevesim yokmuş. İyi ki eczacı olmuşum bu durumda.

3-Neden blog yazmaya başladın? 
Hep ben mi başkalarını takip edecektim? Peki benim içimde birikenler nasıl deşarj olacaktı? Ben blog yazmayayımdı da kim yazsındı? 

4-Sana şans getirdiğini düşündüğün bir şeyin var mı?(obje,hareket ,kişi vs.her şey olabilir.) 
Böyle tabularım, totemlerim olmaması için azami dikkat gösteriyorum. Sihirli dünyalar istemem ben.

5-Diyelim ki piyangodan yüklü bir para çıktı. Yapacağın şey(ler) ne olurdu?
Benim parayla işim olmaz. Harcayabileceğimden fazla paraya kafam basmaz. Alışverişe çıkıp bir seferde ve sıkılıncaya kadar, harcayabileceğim maksimum paranın üstüyle, cüzdanımdaki 50 TL arasında fazla bir anlam farkı yoktur. Genelde cüzdanımda para bile olmaz. Bu yüzden olsa gerek, "Nurten parayı mundar eder, kıymetini bilmez" diye, bana amorti dışında ikramiye gönderilmemiştir bu güne kadar. Hayattan tüm aldıklarımız hak ettiklerimiz olsun bence.

6-Moralin bozukken kendini şenlendirmek için yaptığın bir şey var mı ? 
Bilemedim şimdi. Hatırlarsam yazayım ama genellikle o moral bozukluğunu dibine kadar yaşayıp dipten çıkanlardanım sanırım. Geçiştirsen, geçiştirsen nereye kadar geçer?

7- En çok görmek istediğiniz şehir ülke?
O kadar fazla ki! Ruhu olan tüm eski şehirleri, enerjisi pik yapmış teknolojik, yeni şehirleri, antik kentleri ve Kutsal toprakları görmek istiyorum. 

8- Issız bir adada yanınıza almak isteyeceğiniz 3 şey?
"O kadar yorgunum ki, ıssız bir adaya düşsem yanıma almak istediğim 3 şeyi bile almam" diyen bir söz okumuştum :) Bir kaç sene önce iş yerinde, haftalar ve aylar boyu çok yorulduğum bir ara, doktor arkadaşlardan birine beni hastaneye yatırmasını rica edeyim, yanıma da bir kaç kitap alıp bir kaç gün kendimi dünyadan soyutlayayım istemiştim. Sanki sesim duyuldu ve o gece ben hakikaten ağır bir gribe yakalandım. Hastanede yatmadım ama evde çok zor bir hafta geçirdim, raporlu olarak. Issız bir adaya düşme senaryosu mu? Ben almayayım lütfen :) 

9-Ölmeden önce yapılacaklar listesindeki 3 madde?
Ohoooo ben kendimi 3 maddeyle sınırlayamam ki!

10- Bir dalga olsaydınız nereye vurma isterdiniz?
Karadeniz kıyıları iyi gibi, hazır oraya vurmuşken bir de Karadeniz turu attırırım, tam olur :)

11- Bir uçurumun kenarındasınız tam atlayacaksınız, o an aklınıza ne gelir? 
Yükseklik korkum var benim. Ne işim var uçurumun başında? Selevat getiririm zaar :)

Mimi devam ettirmek isteyenler buyursunlar lütfen; sevgilerimle...

12 yorum:

  1. 11 maddeyi de gülümseyerek okudum, ne de güzel yazmışsınız) Blog yazmaya başlama sebebinizi pek tuttum

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yorum için ve ziyaretiniz için teşekkür ediyorum Nalan Hanımcım. Hayatı biraz neşelendirmek lazım, zaten yeterince sıkıcı bir dünyada yaşıyoruz, öyle değil mi? Sevgilerimle.

      Sil
  2. Cok guzel ve neseli cevaplar:) Gecenin bu saatinde suratima kondurdugun ablak gulumseme icin tesekkurler:))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Mevlüdem sana bir sır vereyim mi? Benimle ilk tanışanlar içimin neşesini hiç anlamıyorlar. Dışardan tam bir soğuk nevaleyim galiba :) Sevgiler canımcım.

      Sil
  3. ahahah süper cevaplar gülümseyerek okudum :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkürler Baharcığım. Sevgilerimi de gülümseyerek gönderiyorum, al tamam mı?

      Sil
  4. Hayalindeki meslek kısmına bayıldım. Babamda öğretmenlik rahat meslek çok tatili var diye yapmamı istemişti. Ama bana o kadar zor geliyordu ki hiç cesaret edememiştim....
    Genel olarak da çok keyifle okudum yazını...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Canım teşekkür ediyorum. Bana mimini paslaman hoş oldu. Benim de yazasım varmış. Teşekkürler, sevgiler.

      Sil
  5. harbiden sıkılmadan okudum azıcık blog arkadaşımı tanımış da oldum ,yüreğine sağlık ..

    YanıtlaSil
  6. Ayyy çok güzel bir yazı olmuş,hiç sıkılmadan okudum..Evet bir sürü tatilimiz var yaşasınnn,kıskandrmak gibi olmasın daa...ama öğretmenler neden böyle yapıyor,asıl başarılı gençler öğretmen olmalı değil mi ama ...Ayrıca sen de şahane bir öğretmen olurdun ...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Önceki sene meslek tanıtımı için okullara gitmiştik. Bütün çocuklara karşı içimde sonsuz bir sevgi ve merhamet olduğunu fark ettim. Ama davulun sesi misali, bu küçük canavarların nasıl bir potansiyelleri olduğunu da biliyorum elbette. Çocuklara karşı bu yufka yüreklilik biraz yaşla da oturdu bende. Belki öğretmen olsam bu duyguyu yaşayamayabilirdim de. Senin nezdinde bütün öğretmenlerimize sevgi ve selam gönderiyorum.

      Sil